Juliboy ELTAZAROV
Bu çalışma, ipek ve baharatın Çin'den Portekiz'e, Sumatra'dan Londra'ya uzanan Büyük İpek Yolu üzerinde sadece bir kültürlerarası iletişim aracı değil, aynı zamanda Doğu ve Batı medeniyetleri arasında bir etkileşim köprüsü olması konusunu incelemektedir. Ayrıca eski çağlardan beri Batı'dan Doğu'ya kervanlarla eyer ve koşum takımı, evcil hayvan, bal, üzüm, meyve, yün halı, perde, altın ve gümüş taşınmış; Doğu'dan Batı'ya ipek, çay, boyalar, değerli taşlar, porselen ve züccaciye, baharatlar, bronz ve altın eşyalar, ilaçlar, parfümler, fildişi, kağıt, silah, cephane ve barut getirildi. Ayrıca İpek Yolu aracılığıyla yüksek kaliteli ipek kumaş ve giysilerin uluslararası pazarlara gönderildiği, Çin'in efsanevi çiçekleri ve ejderhaları tasvirli ipek kumaşların Altın Orda hükümdarı, Pers prensi, eski Rus prensi ve Batı Avrupa'daki sayısız krallar ve prensler, eşleri ve kızları için arzulanan ürünler olduğu da gösterilmektedir. Ayrıca baharatların bu küresel rotanın en ünlü ürünlerinden biri olduğu, daha çok deniz yoluyla taşındığı ve Çin ve Hindistan'da üretilen baharatları Basra Körfezi, Kızıldeniz ve Mısır üzerinden Akdeniz'e oradan da gemilerle Avrupa'ya taşımak için kullanılan İpek Yolu'nun bu koluna Baharat Yolu denildiği araştırıldı. Avrupa'da üretilmeyen ve biraz pahalı olan bu ürünleri nakleden yol daha sonra Türklerin kontrolüne geçmiş ve ucuz baharat arayışıyla yola çıkan Avrupalı denizciler yeni kıtalar açarak insanlık tarihinde yeni bir çağ açmıştır. Yüzyıllar boyunca çeşitli gelişim aşamalarından geçen bu yol, ticari hedeflerin yanı sıra jeopolitik stratejilerin belirlenmesine de araç olmuştur. Bu makale, Büyük İpek Yolu'nun sosyal, ekonomik, politik ve kültürel önemini, gelişim aşamalarını ve tarihini, onu restore etme çabalarını, "Tek Kuşak, Tek Yol" küresel projesini ve rolünü tartışıyor.